İşe alım profesyonellerinin dilinde yaygın bir motto vardır: ‘İş aramayı işten say’. Aslında bu söylem iş arayana iş aramaya dair birçok ritüeli hatırlattığı için sevdiğim bir sözdür. Konu herkes için farklı işlese de iş aramanın doğası gereği kolay bir süreç olmadığını kabul etmek gerek. Sabır ister, emek ister, pratik ister. Yaş, deneyim, meslek tipi, bulunulan kariyer basamağı, beklenti, coğrafya, piyasa koşulları, marketin dinamikleri, vize tipi (yurtdışı için) derken çok bilinmeyenli bir denklemdir.
Hele ki doğup büyüdüğünüz topraklardan farklı bir coğrafyaya göç edip o ülkenin iş piyasasında kendisine yer edinmek durumunda olanlar için yeni deneyimler kapıdadır. Eğer yeni ülkenize hazır bir işle gelmediyseniz, bildik şekliyle CV hazırlayıp iş kovalayacaksanız, bu kısa rehberin sizlere faydalı olmasını umuyorum.
Belki bugüne kadar referans edilme yoluyla iş buldunuz, belki de sektör deneyimleriniz sizi kolayca bir işe yerleştirmeye yetti. Eğer şu ana kadar işiniz yaver gitmiş ve benzer beklentilerle yeni bir ülkeye adım atmışsanız beklenmedik durumlara karşı da hazırlıklı olmanızı öneririm. Örneğin unvanlarınızı küçültmeniz, birkaç pozisyon alt pozisyonlara başvuru yapmanız gerekebilir; görev tanımlarınızı spesifik alana doğru özelleştirmeniz icap edebilir. Çünkü farklı coğrafya farklı oyun alanı demek.
Her şey de olduğu gibi değişim, hazırlık gerektirir. İş bulma sürecinin gerektirdiği hazırlığın yanında psikolojik sermayemize de sahip çıkmanın gerekliliğidir bu. Yeni coğrafyanın kurallarına göre oynarken zaman zaman hayal kırıklıklarına, ümitsizliklere, olumsuz düşüncelere kapılmamız normaldir. Bireysel yolculuğumda da benzer şeyleri deneyimlemiş biri olarak telkinin gücüne ve hazırlığın faydasına hep inandım.
Hazırlık derken, özgeçmişimizi ilgili ülkenin beklentilerine göre dizayn etmek, iş görüşmesindeki yaygın yaklaşımları bilmek, iş arama kanallarına dair araştırmalar yapmak, o ülkede benzer tecrübelerden geçmiş kişilerle temas kurmak gibi aktif bir şekilde eylemde kalma halinden bahsediyorum.
Dünyanın her yerinde CV'ler aynı şekilde oluşturulmaz
Özgeçmişimizi ilgili ülkenin beklentilerine göre dizayn etmek dediğimizde neyi kastediyoruz? Özgeçmişe fotoğraf eklenmeli mi, kişisel bilgiler detaylandırılmalı mı, özgeçmiş ne kadar uzunlukta olmalı gibi bilinmesi gereken kritikler vardır. Örneğin, Birleşik Krallık, Avustralya, Kanada, Meksika ve ABD'de genellikle özgeçmişe fotoğraf eklememenin önerildiğini; Almanya, Hollanda, İspanya’da ise tersi bir beklentiyi görürsünüz. Kişisel bilgilerinize gelince; örneğin Birleşik Krallık, ABD ve Avustralya'da genellikle şehriniz ve posta kodunuz, telefon numaranız, e-posta adresiniz ve LinkedIn profilinizin bağlantısıyla sınırlıdır.
Bununla birlikte, genel kural olarak ifade etmeliyim ki özgeçmişlerin iki sayfayı geçmemesi beklentisi her yerde yaygın görüş olarak karşımıza çıkıyor. Yine, yurtdışında ön yazının bir seçenek olmaktansa firmalarca aranılan özet bir alan olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ön yazı, akıllıca kullanıldığında deneyiminizi pozisyonla eşleştirdiğiniz, en kritik anahtar kelimeleri vurguladığınız, teknik yetkinliklerinizi ve pozisyona dair motivasyonunuzu gösterebildiğiniz stratejik bir özet alanına dönüşüyor.
Fortune 500 şirketlerinin neredeyse yüzde 99'u işe alım süreçlerini kolaylaştırmak için ATS yazılımına güveniyor.
Bugünün iş dünyasında işe alımcıların kolaylaştırıcı araçları süreçlerine entegre etmemesi şaşırtıcı olurdu. ATS (Aday Takip Sistemi) özellikle büyük şirketlerin başvurunuzun iş ilanı için uygun olup olmadığını hızlı bir şekilde belirlemek için kullandığı bir yazılım türüdür. Özgeçmişinizi ATS yazılımını göz önünde bulundurarak oluşturursanız, başvurunuzun bir işe alım yöneticisinin eline geçme şansını arttırmış olursunuz.
ATS Dostu CV nasıl olmalı?
En öncelikli adım olarak okunması kolay bir özgeçmiş formatından şaşmamak gerekir demeliyim. Bir özgeçmişin okunma süresinin 1 dakikadan daha az bir süre olduğunu düşünürseniz sadeliğin işe alımcılar için gereğini anlamış olursunuz. Sade format dediğimizde; tablolar, resimler, şekiller, yıldızlar gibi hem göze fazla gelen; en önemlisi de sistemin okuyamadığı şeylerden uzak durmayı ifade ediyoruz.
ATS, iş tanımındaki anahtar kelimelere göre tarama yaptığı için bu kelimelere göre optimizasyon sağlarız. Özgeçmişinize anahtar kelimeleri (keywords) sağlarken; AI’ın gücünden yararlanarak Chat GPT gibi araçlara sorabilir, benzer pozisyonda ilan taramaları yaparak ortak kelimeleri tespit edebilirsiniz.
Özgeçmişinizde 3-4 cümlede sizi anlatan özet (summary) alanına, pozisyonla eşleşen teknik ve beşeri becerilerinizi listelediğiniz “beceriler” (skills) bölümüne yer vermeyi unutmayınız.
Ve tabi ki, iş deneyim alanınıza yazacağınız görev tanımlarını mümkün oldukça, niceliksel ölçütler, ölçülebilir sonuçlarla ifade ederek başarılarınız hakkında karşı tarafa kanıt sunmanızı tavsiye ediyoruz.
İş arama kanallarınızı genişletin
İş ararken günlük olarak ilanları kovaladığımız kesin. Bu nedenle o ülkenin en yaygın kullanılan iş arama sitelerini öğrenmekle işe başlamayı ve şansın artması için olabildiğince kayıt oluşturmayı öneririz. Örneğin Birleşik Krallık’ta birçok Avrupa ülkesinde yaygın olarak kullanılan Linkedin, Indeed, Glassdoor gibi sitelere ek olarak, Jora, Reed, Totaljobs, CV Library, Monster sitelerini örnek olarak verebilirim.
İşe alım ajansları (recruitment agencies) diğer güçlü bir kanaldır. Amerika’da, Avrupa’da ve özellikle iş merkezlerinin yoğun olduğu dünyanın birçok ülkesinde pazarda etkin rol oynarlar. Her alana hizmet verenler olduğu gibi spesifik sektöre, alana hizmet eden niş ajanslar da yaygındır. Adecco, Hays, Manpower, Randstad, Robert Half gibi küresel olan ya da bulunduğunuz bölgeye butik hizmet veren işe alım ajanslarına başvurmayı ve havuzlarında yer almayı listenize almanızı öneririm.
Ağ kurmak bağ kurmaktır
Arkadaşlarınızdan, meslektaşlarınızdan ve eski yöneticilerinizden haber alarak aday olduğunuz işleri bir düşünün. Bu kural her yer için geçerliliğini koruyor. Network oluşturmak için sosyal medya ve iş kanallarının yanı sıra kendi topluluklarımızın gücünden yararlanmayı da değerli buluyorum. Özellikle bilmediğimiz bu yeni coğrafyada, LinkedIn’i aktif kullanarak gruplara katılabilir, mesaj yoluyla hedeflediğiniz firmalardaki kişilere ulaşabilir, paylaşımlara aktif katılarak görünürlüğünüzü arttırabilirsiniz.
Sektör buluşmaları, kariyer günleri, iş fuarları, sosyal buluşmalar gibi insanları bir araya getiren etkinlikler iş bilgisine, sektörleri tanımaya, kültürleri keşfetmeye ve profesyonellere bağ kurmaya olanak tanıyan etkili araçlardır.
İş arama yolculuğunda olan herkese kolaylıklar diliyorum.
GAYE ÖNSEL
Kariyer Danışmanı & Kurumsal Eğitmen