top of page

O-d-a-k-l-a-n-a-m-a-y-a-n-l-a-r-d-a-n mısınız?

Dikkat, yalnızca bireysel bir başarı unsuru değil, aynı zamanda toplumsal refah için de kritik bir değer. Bu yüzden, çalınan dikkatimizi geri kazanmak, hem bireysel hem de kolektif bir çaba gerektiriyor.


Odaklanma sorunu belki de modern insanın karşılaştığı en büyük zihinsel zorluklardan biri haline geldi. Teknolojinin hayatımıza hızla entegre olması, akıllı telefonların ve sosyal medyanın gündelik yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmesiyle, dikkatimiz her an bölünmeye hazır. Johann Hari’nin yayınlandığı günden bu yana büyük ilgi yaratan “Çalınan Dikkat” (Stolen Focus) kitabı, bu sorunun derinliklerine inerek, bireysel alışkanlıklarımızdan ziyade toplumsal ve sistematik nedenlere odaklanıyor.


Dikkat, yalnızca bireysel bir başarı unsuru değil, aynı zamanda toplumsal refah için de kritik bir değer. Bu yüzden, çalınan dikkatimizi geri kazanmak, hem bireysel hem de kolektif bir çaba gerektiriyor.


Algoritmaların döngüsüne kapılmak


Hari, dikkat eksikliğini bireysel zayıflıklardan kaynaklanan bir durum olarak görmüyor. Bunun yerine, dikkatimizin sistematik bir şekilde manipüle edildiğini ve ticarileştirildiğini savunuyor. Özellikle teknoloji şirketlerinin tasarımlarını, kullanıcıların dikkatini mümkün olduğunca uzun süre yakalamak üzerine kurguladığını belirtiyor. Sosyal medya platformlarının algoritmaları, daha fazla reklam izletmek ve kullanıcı verisi toplamak amacıyla, insan beyninin ödül mekanizmasını hedef alıyor. Bu, dikkatimizi yoğunlaştırmamız gereken görevlerden uzaklaştırarak bizi sonsuz bir dikkat dağıtıcı döngüye hapsediyor.


Sorun sadece teknolojiyle sınırlı değil. Hari, modern iş yaşamının ve hızlı tempolu kültürün de dikkatimizi olumsuz etkilediğini vurguluyor. Sürekli çoklu görev yapmamız beklenirken, tek bir işe yoğunlaşmanın değeri giderek azalıyor. Uyku yoksunluğu, aşırı bilgi yükü ve stres de odaklanma sorununu körükleyen diğer faktörler arasında yer alıyor.


Eğitim sisteminin önemli bir etkisi var


Hari, dikkat eksikliğini bireysel bir sorun olarak ele almanın yeterli olmadığını vurguluyor. Kitapta, dikkat dağınıklığının toplumsal bir sorun olduğunu ve bu sorunun, çözüm için kolektif çabalar gerektirdiğini savunuyor. Örneğin, daha iyi bir uyku düzeni sağlamak için bireysel çabalar yeterli olmayabilir; çünkü çalışma saatleri ve toplumsal beklentiler bu konuda büyük rol oynar. Eğitim sistemlerinin de bu sorun üzerinde önemli bir etkisi var. Öğrencilerden sürekli daha fazla başarı beklenirken, derin düşünme ve odaklanma becerilerinin geliştirilmesine yeterince önem verilmediği görülüyor.


Hari’nin çözüm önerileri, bireysel alışkanlık değişikliklerinden ziyade, sistematik dönüşümler üzerine odaklanıyor. Teknoloji şirketlerinin dikkat manipülasyonuna son vermesi için regülasyonların artırılması gerektiğini savunuyor. Aynı zamanda, iş ve eğitim sistemlerinin insan doğasına uygun bir şekilde yeniden yapılandırılması gerektiğini öneriyor. Kitap, bireylerin kendi yaşamlarında uygulayabileceği stratejilere de yer veriyor: telefon kullanımını sınırlandırmak, sosyal medya diyetine başlamak, düzenli meditasyon yapmak ve doğada daha fazla vakit geçirmek.


Johann Hari’nin Çalınan Dikkat kitabı gibi, odaklanma, dikkat, üretkenlik ve modern dünyanın zihinsel sağlığımıza etkilerini inceleyen başka birçok başarılı kitap var. İşte bu alanda öne çıkan bazı dünyaca ünlü kitaplar:


Deep Work (Derin Çalışma)

Cal Newport’un bu kitabı, derinlemesine çalışmanın modern dünyadaki önemini vurguluyor. Newport, sürekli dikkat dağıtıcıların olduğu bir dünyada, derin çalışma becerisini geliştirmenin bireysel ve profesyonel başarı için kritik olduğunu savunuyor. Kitap, derin çalışmayı hayatımıza dahil etmek için uygulanabilir stratejiler sunuyor.


Indistractable (Dikkat Dağınıklığını Aşmak)

Nir Eyal, bu kitapta dikkat dağıtıcı unsurlarla başa çıkmak ve bilinçli seçimler yaparak zamanımızı kontrol altına almak için pratik öneriler sunuyor. Ayrıca, teknolojinin kontrolü ele geçirmesini engellemenin yollarını anlatıyor.


The Shallows (Sığlar: İnternet Beyinlerimizi Nasıl Şekillendiriyor?)

Nicholas Carr, internetin ve dijital teknolojilerin beynimizi ve düşünme alışkanlıklarımızı nasıl yeniden şekillendirdiğini inceliyor. Kitap, sürekli dikkat dağıtıcılarla çevrili bir dünyada derin düşünme kapasitemizin nasıl azaldığını çarpıcı örneklerle açıklıyor. Özellikle internetin uzun vadeli bilişsel etkileri üzerine odaklanıyor.


Focus (Odaklanma)

Daniel Goleman, bu kitabında odaklanmanın bilimini ve önemini ele alıyor. Dikkatin neden modern dünyada bu kadar kıymetli olduğunu ve liderlik, üretkenlik ve kişisel mutluluk için odaklanmanın nasıl geliştirilebileceğini bilimsel bir perspektiften anlatıyor. Goleman, hem bireysel hem de toplumsal bağlamda dikkatin önemine dikkat çekiyor.


Atomic Habits (Atomik Alışkanlıklar)

James Clear, bu kitapta alışkanlıkların odaklanma üzerindeki etkisini inceliyor. Odaklanmayı artırmak için küçük ama etkili alışkanlıkların nasıl oluşturulacağını ve mevcut kötü alışkanlıkların nasıl kırılacağını anlatıyor. Daha sistemli bir yaşam sürmek isteyenler için pratik bir rehber sunuyor.


Make Time (Zamana Hükmet) -

Jake Knapp ve John Zeratsky tarafından yazılan bu kitap, dikkat dağıtıcılarla başa çıkmak ve hayatınızdaki önemli şeylere zaman ayırmak için uygulanabilir bir rehber sunuyor. Yazarlar, yoğun teknoloji kullanımına rağmen önceliklerinizi belirleyip daha anlamlı bir yaşam sürmenin yollarını paylaşıyor.


Reclaiming Conversation (Konuşmayı Geri Kazanmak)

Sherry Turkle, modern iletişim araçlarının insanlar arasındaki derin sohbetleri nasıl etkilediğini ve yüz yüze iletişimin dikkat ve odaklanma için neden bu kadar önemli olduğunu araştırıyor. Kitap, sürekli çevrimiçi bir dünyada insan etkileşimlerini yeniden kazanma yollarını tartışıyor.


 


bottom of page